aslında manevi düşünmek gerekirse illegal hiç bir işe kalkışmamak gerek. Ancak manevi düşünmek bu yönetim tarzında biraz fazla ince düşünmek gibi bir şey olur. misal devlet resmi elden milli piyango işletiyor, yada belli yerlerde resmi bir şekilde kontrolü sağlanan genel evler var, işletme kayıt belgesi alan kumarhaneler, pavyonlar vs yerler var. Yani demek istediğim şudur biz eğer şeriat ile yönetiliyor olursak bu kurallara Allahın kuralları olduğu için uyarız ancak kuralları koyanlar beşeri kanun ile kanun yaptıkları için hatta kanunların bile kafir kanunları olduğu için senin dediğin şey şu an için mantıklı ve doğru değil. ben telefon alırken binlerce telefon alıp ticaret yapmıyorum bir cihaz alıp kullanıyorum bunu da alırken beşeri bir kanun olan ve amacı insanı bir şeylere ve bir yerlere mahkum eden vergi adı altında millete peşkeş çeken bir kurala kölelik etmek zorunda değiliz. Misal yurt dışından 10 bine gelen bir cihaza Türkiye de 20 bin vermek büyük bir enayiliktir. (şahsi fikrim)... Sırf birileri daha da zengin olsun diye gidip iki kat para veripte telefon almam... Eğer ortada bir günah varsa bunu da yapan yönetim şeklidir. Ayrıca yurt dışından gelen bir cihaz başkasının imei sine dokunmadığı sürece eski bir cihaz üzerine açmanın ne millete nede devlete zararı yoktur... Devlet sana dese ayakkabı vergisi gömlek vergisi çorap vergisi kilot vergisi hatta aldığın havanın vergisini alacam ve sende bu vergileri ödemesen kul hakkına girmiş olur musun? artık sen düşün bunları. bizde manevi değerlere elbet önem veriyoruz hele ki kul hakkına... ben şahsım adına vicdanım rahat bir şekilde bu şartlar da 100 yıl daha yaşasam yine garantili cihaz almam... taki şu fahiş fiyatlar düzelmeden. bence sende kendine iyilik yap yurt dışı cihaz kullan... hatta iki cihaz al zaten tek cihaz fiyatına denk geliyor imei atma sorunu da olmaz... patlayana kadar kullan...
Ben de ilaveten mesajınıza bir katkı yapayım.
Devletin koyduğu vergi ve harçlar, vatandaşların gelirleriyle rahatça ve kolayca ödenebilecek düzeyde olursa, devletin vatandaşlarına hizmet götüreceği alanlarla bağlantılı olarak kul hakkına girildiğinden bahsedebiliriz.
Ancak, günümüzde yurtdışından yolcu beraberinde giren telefon için, vatandaştan talep edilen, 20 bin TL, vatandaşlar açısından rahatça ve kolayca ödenebilecek bir bedel değildir. Yani bir fahişlik durumu söz konusudur.
**************
Diyelim ki vatandaş yurtdışından 200 dolar'lık bir telefon satın alsın. Parası 200 dolar'lık telefon satın almaya yetiyor. Şimdi o vatandaş da, 20 bin TL kayıt harcı ödeyecek. Yani buradan anlaşılması gereken, kayıt harcının bir mantığı olması gerekiyor. 20 bin TL'lik kayıt harcı tutarı, iphone telefonlar için mantıklı olabilir. Ancak 200 dolar'lık telefonlar için hiç bir mantığı yok.
**************
Özetle; harç tutarları, vatandaşlarca kolayca ödenebilecek düzeyde olmadığı için, kul hakkı mevzularına fazlaca kafa yormaya gerek yok bence... MTK işlemcili telefonlardan birini alıp, yurtiçinde imei attırıp yoluna devam edecek...
Tabi yurtdışından devamlı( her yıl ) telefon getirmeyecek. Getirdiği telefonu satıp ticaret yapmayacak. Şahsına satın aldığı telefonu bir yıl sonra değiştirmeyecek. Bu şekilde yaparsa, kul hakkına girmemiş olur diye değerlendirmekteyim. Benim şahsi görüşüm bu yönde...