Aslında karışık kullanım senaryosuna uygun kullanıcılar için, amoled veya oled panel gayet uygun, konforlu ve geçerli sayılır. Fakat gününün çoğunu whatsapp, Twitter, Facebook gibi sabit simge ve görüntü ihtiva eden uygulamalar ile geçiren kullanıcılar için hiç uygun olmayan bir panel türüdür. Samsung, Lg gibi panel türlerinde kıdem sahibi olmuş global şirketler dahi, yakın zamanda üretimini gerçekleştirdikleri ve hala ürettikleri, oled & amoled panele sahip, bu TV lerin içerisine pixel düzeltici uygulamalar bulundurmuşlardır. Çalışma şekli TV yi kullandıktan sonra kapatmamaktır. Pixel düzelticiyi bir saat çalıştırmaktır. Bunu otomatik veya manuel olarak kullanıcıya sunmuşlardır. Burada amaçlanan hedef, çok çalışan yada panelin çalışma esnasında aşırı pasif kalan pixellerini bir nevi sıfırlamak, balansını sağlamaktır. Buna rağmen, kanal simgeleri, tüm oled & amoled panellere sahip, başta Lg, Samsung, Philips olmak üzere tüm üreticilerde sorunlara ve şikayetlere yol açmıştır. Kullanıcıların çoğu yüksek parlaklıkta kullanmış ve kısa sürede burn in olayları baş göstermiştir. Üreticilerin de işine gelmediği için, parlaklığı maksimum %75 de kullanın aksi taktirde burn in yaşarsınız demek yada nit düşüklüğüne gidip, müşterinin standa gidip, "bu ne lan, parlak değil, karanlık benim tüplü tv daha aydınlık" demelerini istemedikleri için, sağır sultanın duyduğu bu problemi sineye çekmişlerdir. Garantiye gönderilen ürünler de kabul görmemiş, değişimi yada iadesi red onayı almış cihazlardır. Çünkü bu cihazların kullanma kılavuzunda, pixel düzeltmeyi çalıştırmak zorundasınız diyor. Show TV'nin TRT'nin simgesi kaldı ise, bu senin suçun diyor. Bu TV' lerden çok fazla randıman alınamadığı için lansman tanıtımında kaldı, reklamlarda dahi görmez olduk. Sebebi amoled panele sahip bir TV nin, isterse milyon dolarlık panel kalitesine sahip olsa da, barındırdığı teknoloji bu tarz sorunlara musait olup ve içerisinde bulunan, sorun potansiyeli taşınmasından ziyade, problem olduğundan ötürü kabul görmemiştir. Amoled in bir doğası vardır, nasıl kullanmanız gerektiğini bilmeniz gerekir. Sıcaklık - güneş ışığına doğrudan, uzun süreli temas - yüksek nit & parlaklık bu panel türünde sorun olarak tam hız size dönecek demektir. Sizin duyduğunuz amoled yanığı şikayet sahiplerinin %99.9 u bu tarz basit kurallara uyum sağlamadığı, kullandığı cihazın teknik özelliklerini bilmediği, araştırmadığı için, bu problemleri firma hatası olarak görüyor ve gerek sosyal mecralarda gerek hukuksal süreçler başlatarak ya para iadesi almaya çalışıyor yada cihazı yenilemeye çalışıyor. Samsung bu konuda çok mütevazı davranmıştır zamanında. Artık mütevazi davranmıyor, doğrudan amoled yanığı kullanıcı hatasıdır diyor. Burada iki tarafta aslında suçsuz.. Şöyle ki;
Kullanıcı yüksek işlemci, Büyük ekran ve tam donanımlı bir telefonda lcd, ips, led ekran görmek istemiyor. Alırken sürekli açık ekranı varmı diye soruyor vesaire. Üreticiler de, hali hazırda amoled veya oled teknolojisini kullanıyor bile bile. çünkü bu ekranları bilinçli kullanan kullanıcılar problem yaşamıyor. Problem yaşayanlar biraz önce bahsettiğimiz kullanım senaryosuna sahip insanlar. Dolayısı ile, artık amoled yanığı, (fabrikasyon) hata olmadığı sürece, kullanıcı hatası statüsünde değerlendirilmesi yapılmakta. Ki hali hazırda çoğu şirket kullanıcı hatası diyip cihazları geri gönderiyor zaten..
Firmaların, teknoloji adına değil de kullanıcı adına en büyük hatası, oled & amoled panellerin bu problemlere sahip olduğunu gizlemeleri, müşteri kaybederiz korkusu ile sanki sorunsuz bir teknoloji satıyormuş gibi reklamlar ile göz boyamasıdır. Bu firmalar canlı renklerden bahseder, kırmızı rujlu Fransız bir kadını reklam videosu yapıp köydeki amcamı etkilemeyi başarır ama, bu üründen, yüzeysel temel bilgilere sahip olan ve bu doğrultuda randıman almak isteyen kullanıcı yada tüketiciyi ikna edemez. Halbuki, kardeşim bak Samsung, Lg, Sony, Philips fark etmez sana da gark etmesin sonra. Sony japon olunca, amoled i burn in olmuyor diye birşey yok, o da olacak amoled bu de bir tanıştır insanları sonra çekil kenara. Ama demiyorsun, bu amoled teknolojisi mükemmel olduğu kadar, geliştirilmesi gereken fakat hiç bir şekilde geliştirilemeyen bir teknolojidir.
Ben her zaman amoled panelleri lityum iyon bataryalar ile özdeşleştiririm. Sahip oldukları teknoloji ve günümüze kadar aynı şekil ve kalıpta kalmaları bir örnek sayılabilir. Gilbert N. Lewis tarafından 1912 yılında keşfedilen bu batarya, çalışma, saklama, kullanım senaryosu olarak hala daha 1912 yılından kalmadır. 2022 de almış olduğunuz bu telefonların içerisinde lityum iyon pil teknolojisi 1912 yılına aittir. Tabi kontrolcü bms devrelerini saymaz isek. Günümüzde aşırı deşarj veya şarjdan koruyan işlemci ile haberleşme sağlayan bms devreleri konuldu. Ama teknoloji kimyası 1912. Polymer türü de yani li-po olarak adlandırılan ve hatta bu pil türüne sahip cihazların biraz daha yüksek fiyatlara satıldığı cihazlar ise tamamen pazarlama politikasıdır. Lityum iyon dan hiç bir farkı yoktur, sadece istenilen şekle şemale sokulup üretilebilirler.
Uzun bir süre li-ion-po, amoled & oled çifti geliştirmeye kapalı bir teknoloji olarak kalacak bundan eminim..
Forcesser, redmi note 10 pro alacaksın, sanıyorum bu konu seni de ilgilendiriyor.