Halk böyle oldukça servisler de böyle olur demek istenmiş ama madem konuyu -her fırsatta yaptığınız gibi- saptırıp anlamsız bir şekilde politikaya ve (ne alakaysa) diplomasiye bağladınız, buyrun:
Bizim bizden başka dostumuz yoksa beş para etmiyormuşuz demek ki.
Adam olsaydık da dostumuz olsaydı.
Hiç düşündünüz mü neden dostumuz yok?
"Doş mihroklor, fouz lobusu, bözö koskonoyorlor" falan hikaye. Gülerler adama.
Sizi yiyorlar.
Ben söyleyeyim mi nedenini?
İşimiz gücümüz üçkağıt, cehalet, dolandırıcılık, kolaya kaçma, bencillik, serserilik.
Balık baştan kokar arkadaşım. O servisler de, kara borsacılar da, sigara istifçileri de, naylon faturacılar da, vergi kaçakçıları da, kaçak elektrik çekenler de, toplu taşımaya öğrenci kartıyla binen siviller de, amirine kuyruk sallayıp memuruna kükreyen çalışanlar da, komşusuna haset edip arkasından konuşan da hep halk. Bu halk. Uzaydan gelmedi bunlar.
İşimiz gücümüz başkalarını suçlamak.
Aynaya bakmadıkça aydınlanmaz bu halk.
Beş kuruşluk ciğerimiz yok. İftira bizde, hukuksuzluk bizde, utanmazlık bizde. Bizi seven kimse kalmamış, bir de pişkin pişkin "bözö koskonoyorlor, çökömöyorlor" diyoruz. Aynen aynen. Senin dış borcunun 6'da 1'i olan merkez bankası dolar rezervini kıskanıyorlar. Ülkenin toplam parasını 6'yla çarpsan ödeyemiyorsun borcunu.
Sonra neymiş, "Türkiye'mözö öşgol ötmöyö çoloşoyorlor"?
Bu adamlar manyak mı? Sana dünyanın en pahalı doğalgazın, akaryakıtını, telefonunu satıyorlar. Her saniye cebinden milyonlarca dolar aşırıyorlar. Kendi bir aylık asgari ücretleriyle 4 tane aldıkları telefonu sana hiç bir şey yemesen biriktirebileceğin 3 aylık asgari maaşınla kitliyorlar (12 kat fark). Bu adamlar senin sokakları kan, ter ve tezek kokan ülkeni işgal edip napsın?
Birini öldürürsen cebindeki 50 - 100 lira para kadar kazancın olur. Ama kendine bağımlı bırakırsan ömür boyu cebindeki parayı söğüşlersin. Adamın zamanını, parasını, maaşını, binlerce lirasını, iş gücünü, yani ömrünü satın alırsın.
Ne yapın biliyor musunuz? "Yörlü vö müllü", "Sovonmo sonoyömöz söpör" diyerek kendi kendinizi gaza getirmeye devam edin. Zaten yerli ve milli ifadesini duyunca çıldırıyorsunuz. Motosikletlerdeki gibi demir çubuklu dikiz aynalı tankınızla, İtalya'dan getirip önüne kamera koyduğunuz helikopterle falan gurur duyun.
Yerli ve milli denilerek fırlatılan uydu bile Çin'de üretilip Kazakistan'dan fırlatıldı. Senin ülkenin sınırlarına 1000 kilometre bile yaklaşmadı
Ama adı "yerli ve milli". Üffff beee. Effsaanee. Tüylerim diken diken oldu bak "yerli ve milli" deyince.
İşte bu halk bizi bu hale getirdi. Önlerine havuç bağlayıp sürüyorlar eşek gibi.
Aklınız ermeyince de "Bi bildikleri vardır" diyorsunuz.
5 kuruşluk aklımız yok, halka biri laf söyleyince kaplan kesiliyoruz mübarek. İlkel kabileler gibi çıldırıyor, elimiz ayağımız titriyor, sanki bizi düdüklüyorlar gibi tepki gösteriyoruz. Babasına küfretsen o kadar dert etmeyecek insanlar halkı eleştirmeyi namus meselesi yapıyor. Çünkü kendimizi kanıtlayabileceğimiz başka hiçbir şeyimiz yok. Tek varlığımız 5 para etmez "yerli ve milli" duygularımız. Yani "sömürgeçlerimiz".